THE TANGENT
The World That We Drive
Through
Progresif Rock’ın neredeyse
üç jenerasyonundan bir başyapıt bir proje çalışması. Paralel or 90 Degrees’den
Andy Tillison, The Flower Kings’den Roine Stolt, Zoltan Csörsz ve Jonas
Reingold, ayrıca yetenekli klavye müzisyeni Sam Baine The Tangent’da çok önemli
rolleri üstleniyorlar. İlk albüm “the Music That Died Alone”da Van der Graaf
Generator’dan David Jackson albüme damga vurmuştu ve bu çalışma her şeyi ile
klasikler mertebesine erişti ve çoğu eleştirmenlerden de tam puan almayı bildi.
Yalnız bu albümde David Jackson yok, onun yerine Porcupine Tree ve Gong’dan
tanıdığımız aslen jazz müzisyeni olan Theo Travis var ve bu isim albümü
saksafon ve flüt melodileri ile tek başına götürüyor desek yeridir. Çok değişik
sentezler uygulanan bu çalışmada son dönem çoğu progressive rock grubunda
rastlayamayacağınız melodi bindirmeleri, kompleks ritimler, jazz ve fusion
geçişleri ile topluluk ikinci albümde ikinci başyapıtını çıkarmış.
Roine Stolt
her zamanki keskin ve ayrıksı vokallerini burada da uygulamış. Şarkı içinde
yavaşlayan bölümlerde piyano melodileri şarkıdan farklı hazlar almanızı
kolaylaştırıyor. “The Winning Game”, “Skipping The Distance” ve albümle aynı
adı taşıyan şarkı, 18 dakikalık 9 bölümden oluşan “A Gap In The Night”, ayrıca
“Photosynthesis” şarkısındaki melodiler, o uyum, müzisyenlerin usta yorumculuğu
ile birleşiyor. Albümde hammond org, synthesizer, mandolin, perküsyon,
saksafon, piyano çok karmaşık bir şekilde çalınmış olduğundan müzisyenlerin
kabiliyeti ile hepsi müthiş bir uyum içinde seyretmekte. İsveçli grup Kaipa ile
bir şekilde tanıştıysanız veya retro progressive rock seviyorsanız The
Tangent’ı sevebilirsiniz, aksi takdirde cd’sini almayın. Çünkü her kulağa göre
değil. The Tangent’ın müziğinde var olan her şey sizi rahatsız edebilir.
*rockstation'da yayımlanmıştır. (2005)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder