11 Şubat 2013 Pazartesi

The Levellers - Static On The Airwaves


THE LEVELLERS
Static On The Airwaves
2012 


Brighton'ın özgürlüğü, yolları seven çocukları...


     Zaman insanın geçmişte yaşadığı hatıraları bir bir gözünün önüne getiriyor. Levellers ile Blue Jean’in çok eski bir sayısında karşılaşmıştık ve o sıralar grubun “Zeitgeist” albümü tanıtılıyordu. İlk defa dinledikten sonra defalarca dinlediğimi hatırlarım ve o albümden “Maid of the River”, “Saturday to Sunday” ve “Haven’t Made It” oldukça beynimi kurcalamıştı. Levellers sadece üst üste bindirilmiş melodi düzenekleriyle sizi ters köşe edebilecek duygusallıkta pasajlar hazırlar. Keman sesleri o kadar incelikle verilir ki aklınızdan çıkmaz. “Saturday to Sunday” ve “Haven’t Made It” şarkılarındaki kısa keman partisyonları bile ne dediğimi anlatır niteliktedir. Dinledikçe hayallerinizde uçsuz bucaksız yeşilde özgürce koşarsınız ve karşıda sizi güneş karşılar, ama devamlı koşarsınız özgürlüğe gidersiniz. Bazende hüzünlendirirler sizi öylece kalır kıpırdayamazsınız yerinizde. Gözleriniz dalar gider bir yerlere, belki yaşlar bile gelebilir. Müziklerinin bu kadar naif olmasına karşın grubun işlediği liriksel temalar ise realizm’den besleniyor. Konserlerinde polisler de eksik olmuyormuş zamanında…
           İngiltere Brighton çıkışlı her daim politik ve muhalif takılıp ve İngiliz basını tarafından “crusty” olarak nitelendirilen ve zaman içerisinde New Model Army gibi bir toplulukla düşünsel anlamda ayrılığa kadar gitmiş korkusuz ve macerayı seven bir topluluk Levellers. Müzikal serüveninde Kelt folk melodilerini punk süslemeleriyle buluşturan grup bu onuncu albümünde “Zeitgeist” ve “Mouth to Mouth” zamanlarına gidiyor ve sevenlerini daha çok memnun ediyor. Yumuşak tonlamalar, punk etkisinin geri plana atılması, duygusal bestelerin yoğunlukta olması ve akustik-folk öğelerinin revaçta oluşu bu albümün en önemli özelliklerinden biri. Kullandıkları mandolin bile “Zeitgeist” zamanlarından çıkma sanki. Grupta “Hello Pig” albümüyle yaşanan düşüş sonrası 2008 yılında çıkan “Letters From Underground” ile bir parça silkinmişlerdi fakat son dönemde asıl başarıyı son albümünde gösterdi topluluk. Bu çalışmadaki bestelerin tamamı grubun eskiye özleminin bir yansıması ve prodüktörlüğünü dostları İngiliz müzisyen Seth Lakeman’ın kardeşi Sean Lakeman üstlenmiş. 


     İçerikteki süper açılış şarkısı “We Are All Gunmen” duygusal keman partisyonları ile dikkati çekiyor. Yani bu kadar olur, kompozisyonlarıyla, dinlediğim ilk andan itibaren vokalleriyle 1990’ların ortalarına kadar götürdüler beni. Muhteşem bir şarkı gerçektende. İngiliz ailelerin aile toplantılarında hep beraber söylediği sevimli şarkılara benzeyen “Forgotten Towns”, bunun dışında bir folk çığlığı “Truth Is”, sonrasında “After the Hurricane” ve “No Barriers”, bir ağıt şeklinde başlayan ve devamında Levellers’ın klasik folk etkileşimiyle insanı duygusal doruklara fırlatan “Alone In The Darkness” ve yol için yollar için hazırladıkları “Traveller” gibi üstün Levellers besteleri mevcut. Her zaman sözleriyle sisteme dokundurmayı da ihmal etmiyorlar. The Pogues’un bir anlamda devamı gibi görülebilecek bu grup Mark Chadwick ve arkadaşlarının günümüzdeki duygusal-aktivist portresi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder