ARENA
THE VISITOR
Verglas Music
Arena onlarca yer altı progresif gruplarından birisi. Bu
topluluklar çok çeşitli müzik firmalarına bağlı olup aynı zamanda gerek solo
albümlerde olsun gerekse de bir grup ismi adı altında olsun birbirlerine destek
niteliğinde sessiz sedasız mükemmel işlere imza atıyorlar.
“The Visitor” Arena’nın 5. albümü ve bundan önce bir konser
çalışması ve tamamen akustik ve new age etkili çalışmalarında bulunduğu “The
Cry” adlı bir EP’de çıkarmışlardı. “The Visitor” çok ciddi, çok karanlık,
duygusal ve hüzünlü bir yapıya sahip bir neo-progresif şaheseri. Hüzünlü olduğu
kadar duyarlı büyük bir yapıt. Öksüz bir çocuğu anlatış, hayatı acımasız bir
şekilde eleştiriş, bir şeylere ulaşmak isteyip de ulaşamama. Bir yalvarış, bir
haykırış ve belki de ölüm. Konsept bu kadar güçlü. Grubun klavyecisi Clive
Nolan’ın –Albümdeki bütün lirik yazımını kendisi üstlenmiştir.- rüyalarından
etkilenerek oluşturduğu bu albüm karakterler göstererek, dinlerden, incil’den
kutsal kitaplardan yararlanarak yarattığı nadide bir eser.
Paul Wrightson’ın eski Marillion vokalisti FISH’i andıran
sesiyle hızlı şarkılarda bile hüüznlü söyleyişi inanılmaz. Gitarlarda John
Mitchell, klavyede aynı zamanda Pendragon adlı neo-progresif grupta da çalan Clive
Nolan, baslarda IQ’dan John Jowitt ve davulda ise eski Marillion davulcusu Mick
Pointer var. Bestelerin hepsi gruba ait olup ayrıca albümde iki adet
enstrümantal eser vardır. Kapak çalışmasını ve cd’nin iç dizaynını hazırlayan
ise yine ünlü bir isim olan Hugh Syme. Kendisi daha önce Megadeth, Rush, Def
Leppard için de çalışmalar yapmıştı. Bu çalışmanın çıkış yılı 1998 gözüküyor
ama ülkemize geldiği yıl 1999’a rastlıyor. Bunun gibi kaliteli yapımların
ülkemize biraz geç ulaşması ve hatta bazen hiç ulaşmaması sinir verici bir
olay. Sanırım bu plak şirketlerinin büyük olmamasından kaynaklanıyor.
Distribütör olayları ve bağımsız şirketler de bu konunun diğer iki ana
konusudur.
1997 yılının kış aylarında kaydedilmiş albümde toplam 14
çalışma yer almakta. Daha ilk şarkı olan “A Crack In The Ice”da “Dead calm,
raining all over me, too late, sense of mortality” gibi ciddi liriklerle açılan
albümde klavye kullanımının ustalığı, kullanılan tonlar fevkalâde. Bu özellikle
ikinci şarkı “Pins and Needles”a girişte çok iyi belli oluyor. Nolan’ın
ustalıkla zikrettiği bu klavye oyunları sayesinde müthiş bir maceraya merhaba
diyoruz. Entrümantal “Elea” ve “Hanging Tree” Pink Floyd ciddiyetiyle
kaydedilmiş ve gitarist John Mitchell’ın David Gilmour vari nidalarıyla süslenen
uçuk ve hüzünlü çalışmalardan ikisi. “A State of Grace”, “In the blink of an
Eye”, “Don’t Forget to” Breathe” biraz tempolu olsalarda sözler ve vokalistin
can alıcı yorumları sayesinde güzelliğe dönüşüyor. Arena hüznün diğer bir
yüzünü “Serenity” adındaki enstrümantal çalışmada gösteriyor. Ardından
palyaçoların trajikomik hikâyeleriyle süslendiği “Tears In The Rain”le devam
ediyor. Sonraki şarkı “Enemy Without”a giriş çok ustaca yapılmış. Şarkıya
sinsice sızan vokalist Paul Wrightson şarkının sonlarına doğru haykırıyor ve
sesi bir yakarışa dönüşüyor. “The Visitor” adlı albümün sonlarına gelinirken
albümle aynı adı taşıyan şarkının mükemmel bir final olduğunu söylemek lazım.
Eğer progresif, neo-progresif rock’tan hoşlanıyorsanız bu
albüme bir şans verin. Benim de artık bu günlerde bu albümden bir dörtlük
beynimden silinmeyecek gibi. Belki de sonsuza…
"No!Don’t let the child die here
Don’t let the child die here
Don’t let his life just fade away
Don’t let the child die …"
*köprüaltı heavy metal dergisinde yayımlanmıştır.
1999
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder