PROGRESSIVE ROCK İÇERİSİNDEKİ BAZI ALT TÜRLER
Psychedelic Space Rock:
Her ne kadar progressive rock alt türü olarak geçse de bu birbirinden
ayrı iki tarz aslında progressive rock müziğinin temelini oluşturmuştur.
Burada psychedelic / space rock ile psychedelic progressive rock
konularına bir açıklık getirmemiz gerekiyor. Genelde bu iki tanımlamayı
birlikte ele alırlar ve hepsi de progressive rock’a ilk elden etkiyi
yapan, çok genel ve çok detaylı ana akımlardır. Psychedelic rock, LSD etkisinde müzik yapan, beat jenerasyonu
ile alakalı, gitar efektlerini sonuna kadar kullanıp bunların
içerisinde doğaçlamalarla müzikal bir mastürbasyon yaşatan toplulukları
içine alır. Space rock tanımı ise müziklerinden ziyade işlediği
bilimkurgusal konularla öne çıkan gruplara verilen genel addır.
Psychedelic rock ile müzikal olarak bağlantıları vardır fakat dediğimiz
gibi farklılık işlenen konulardan ortaya çıkar. Bir psychedelic grubun,
space rock sayılabilmesi için bu gereklidir. Günümüzde bu kategorileri
yapan bazı müzik yazarları, siteler vs. çok daha önce psychedelic
progressive rock tanımı içerisinde space kavramını kullanmıyorlardı ama
ilerleyen zamanlarda “space” kavramının da buna dâhil edildiğini
görüyoruz. Psychedelic ile progressive akımları birbirine yön veren
akımlar olarak görülse de ikisi çok farklı alanlara çıkar ve zaman
içerisinde buna psychedelic progressive rock adı verilir. Bu müzik
tanımlarının yanında onlara destek olabilecek iki akım daha vardır ki
bunlar krautrock ve canterbury adını almıştır. Mesela
canterbury sound’un önemli gruplarından olan Caravan bu bağlamda
senfonik rock ile psychedelic arasında bir köprü görevi de görür. Bu
konu belki de progressive rock’ın en karmaşık ve zor konusudur. Bir
topluluk senfonik yönde ilerlerken bir albümüyle psychedelic / space
rock kulvarında yer alabilmektedir. Yine bir topluluk sadece psychedelic
tarzda müzik yaparken bir albümünde “space” öğelerini müziklerinde
kullanarak öyle de devam etmektedir. Bu ana akımda bir topluluk sonuna
kadar aynı öğeleri müziklerinde kullanmayabilir, mutlaka bir değişim
gösterir ve bunu uygular ama uygulamayan gruplar da vardır tabi… Birde
70’ler döneminden bu tarzla ilgisi olmayan gruplar vardır ki onlarda
kendi kulvarlarında müzik yaparlar. Pink Floyd, Eloy, Hawkwind ve Nektar bu akıma bağlıdırlar. Son dönemden ise Ozric Tentacles’in ismi sayılmalıdır.
Senfonik Rock/ Senfonik Progressive:
Senfonik rock kaba tanımla progressive rock alt türü gibi görünüyor
fakat aslında progressive rock'tan apayrı ve tek başına irdelenmesi
gereken çok geniş bir türdür. Ama zamanla müzik medyası tarafından
progressive rock'ın içerisine adapte edilmiştir ve bugün de bir alt tür
olarak yer alır. Bach, Mozart, barok müzik ve klasik müzikteki
romantik akımın yeri senfonik rock tanımı içerisinde çoğunlukla yer
alır. 60'ların sonlarında King Crimson, Pink Floyd gibi toplulukların
albümleri yoğun olarak senfonik öğeler taşımasa da yine içerisinde bir
parça bu etkiye rastlanmıştır. İlk dönem eserlerde progressive rock
grupları sadece klavye, synthesizer ve moog gibi enstrümanlarla bu
senfoni etkisini başarıyla müziğin içerisine yerleştirmişlerdir. YES, Genesis, ELP, The Nice, Aphrodite’s Child, Beggar’s Opera, Renaissance ve Camel gibi gruplar bu akıma bağlı müzik yaparlar.
Canterbury Sound: Canterbury sound İngiltere’nin Canterbury
şehrinde gelişen bir progressive rock akımıdır. Bu akımın en büyük
özelliği bu akıma bağlı grupların caz, fusion ve psychedelic müziği
sentezlemesidir. Bu tarzı icra eden gruplar her ne kadar farklı soundlar
sergilese de özünde bu iki müzik yatmaktadır. Bu sebeple yollar tek
yere çıkar. Bu akımın en önemli grupları arasında ise Caravan, The Soft Machine ve Gong’dur.
Zamanımızda ise bu tarz belli başlı gruplar tarafından yaşatılmaktadır.
Günümüzdeki en önemli temsilcisi ise Gentle Giant etkili müzik yapan
Amerikalı grup Echolyn’dir. Echolyn aynı zamanda senfonik rock bünyesinde de yer alır.
Caz Rock/Fusion: Ana müzik stillerinden olan caz sadece kendi
başına bile çok geniş bir tarzdır. Klasik müziğin ciddiyeti ve özgür
açılımlara yer vermemesinin aksine caz doğaçlamaya yakın, serbest ve
özgür çalışmalar içerir. Klasik caz türün ana öğesi olup yanında birçok
alt tarzı da getirmektedir. Fusion bunlardan en eklektik olanına
sahiptir çünkü salt caz yanında fusion’un içerisine her tür müzik
girmekte bunları doğaçlama şeklinde olsun başka tarzlarda olsun
yorumlanmaktadır. Her ne kadar cazın alt türü olarak görünse de ayrı
olarakta ele alınabilir. Caz Rock ise 60’larda yeşermeye başlamış ve o
zamanının kült gruplarından etkilenimlerle bugüne kadar gelmiştir.
Progressive Rock içerisinde o kadar çok caz rock ve fusion
sanatçısı/grupları vardır ki bu isimler bu müziğin temelini de
oluşturmaktadır. Sırf bu sayede progressive rock alt tarzlarından birisi
olan Canterbury Sound’un içerisindeki yoğun caz ve fusion etkisi buna
örnek gösterilebilir. Frank Zappa, Mahavishnu Orchestra, Weather Report, Colloseum, John McLaughlin, Allan Holdsworth, Pat Metheny bu müziği icra eden kült müzisyenler ve gruplardır.
Krautrock: İngiliz askerlerin Alman askerlerini “gereksiz” anlamında “kraut”
diye çağırmasından kalan bu isim zamanla benimsenmiş ve rock müzikle
ilişkilendirilmiştir. Aşağılayıcı bir sıfat olması dolayısıyla daha
sonra german rock olarak adlandırılan krautrock, Almanya’da doğan geniş
bir müzik tarzıdır ve progressive rock akımı olarak geçer. Bazı yerlerde
“kozmik müzik” sıfatı da taşır. 1968 olaylarının çıkması
dolayısıyla o dönemde yeşeren öğrenci hareketleri ve anarşist eylemlerin
sonucunda gelişen bu akım sayesinde Almanya özgür müzik hareketlerine
de başladı. Komün halinde yaşamalar sayesinde saatlerce birlikte olup
müzik yapabiliyorlardı. İşte krautrock tam bu sırada doğdu. Müzikal
açıdan deneyselliğin sınırlarını zorlamaları, yenilikçi olmaları ve
elektronik müziğin doğuşuna ön ayak olmaları da işin cabasıydı. Ses
alanında birçok yeniliğe el attılar, liriksel olarak da anarşizmin
getirdiği yoğun bir protest duyguyla çalışıp şarkılar yazmışlardı.
Savaş karşıtlığı, çiçek çocukları tripleri de beraberinde geliyor ve bir
anlamda her şeyi yeniden başlatıyorlardı. Bu tarzın en bilinen grupları
ise sırasıyla Kraftwerk, Can, NEU!, Amon Düül II ve Faust’dur.
Neo-Progressive Rock: Progressive rock'ın son dönemlerde en değer
gören alt dallarından birisidir. 1980'lerde filizlenmeye başlamasının
yanı sıra içerisinde barındırdığı pop melodileri ve az, kıvamına
yardımcı olacak derecede elektronica etkilerini içerisinde taşır.
Progressive rock'ın bu alt dalının ilk olarak İngiltere'de filizlenmeye
başlaması ve Genesis'in 70'lerin sonunda ve 80'lerin hemen başında yayımladığı albümlerin yoğun etkisi sonucu oldu. Camel ve YES'in
80’lerin hemen başlarındaki çalışmalarının bu tarzın neredeyse temelini
atışı, İngiltere'de Marillion ve IQ gibi grupların müziğe başlaması,
arkasından bir sürü neo-prog gruplarının kurulmasına da yol açtı.
İngilizlerin bu tarz müzikte daha yetkin oldukları bilinmesine karşın
ilk dönemlerde Amerika ve son dönemlerde de Avrupa prog müziğinde neo
prog etkili toplulukları görmek mümkündür. Neo progressive rock müziği
içinde barındırdığı yoğun duygusal pasajlarla diğer alt dallardan
ayrılıyor. 1980'lerdeki Neo progressive rock albümlerinin soundu çok çiğ
olmakla birlikte 80 dönemindeki o müzikal etkileri de üzerinde taşır.
Bazı albümlerde high-tech soundu bile çok belirgindir. 90'lı yılların
başlaması ile birlikte özellikle Amerika'daki grupların çalışmaları ile
bu etki yavaş yavaş ortadan kaybolur, yeni yeni topluluklar ortaya çıkar
ve bugünkü halini alır. Marillion, IQ, Pallas, Pendragon, Arena, Twelfth Night, Iluvatar ve ilk dönem Enchant bu akımın önde gelen isimleridir.
Progressive Folk: Folk kendi başına öyle güçlü bir müziktir ki bunu Amerikan ya da İngiliz folk müziğinden anlamaktayız. Amerika’dan Woody Guthrie, İngiltere’den ise Bert Jansch, Nick Drake ya da Ralph McTell
gibi ustalar tek başlarına birer orkestra gibidirler. Sözleriyle bir
yerlere dokundururken müzikleriyle eşsiz büyüler saçarlar. Bu isimler
zaman içerisinde elbette rock gibi v.b müzik türlerine etki etmiştir.
Folk rock, folk müziğin rock ile birleşiminden doğmuştur. Bunun
içerisine progressive yapının eklenmesi ise şöyle açıklanabilir. Bu
Amerikan, İspanyol ya da İngiliz folk müziği olabilir, fark etmez.
İçerisine bazı avantgarde caz öğeleri yerleştirilmiş ve buna deneysel
klavye partisyonları da eklenmişse müziğin kimliği bir anda değişir.
Deneyselliğin olduğu yerde progressive yapı hemen yanı başındadır, çünkü
onun içerisinde geliştirici ve ilerletici bir özellik mevcuttur. Genel
hatlarıyla kullanılmış folk enstrümanlarının daha da virtüözite içeren
yapı ile yorumlanması prog folk gruplarının bir özelliğidir. Sıradan bir
folk grubu pek fazla değişken ve melodik yapı kullanmaz. İlerici
gruplar ise aksine enstrümanı son derece özgür kullanır ve diğer
ülkelerin geleneksel folk müziklerini de bestelerine adapte ederler.
İngiliz folk müziği başta olmak üzere İspanya, İtalya, İrlanda, Amerika,
Almanya, Finlandiya gibi birçok ülkenin progressive folk yapan grupları
mevcuttur. Psychedelic folk ve acid folk olmak üzere iki alt kolu vardır. Acid Folk grupları son derece deneysel ritimlerde bulunabilir. Örnek Comus adlı topluluktur. En büyük prog folk grupları ise Fairport Convention, Pentangle, Jethro Tull, Strawbs gibi topluluklardır.
Zeuhl: Fransız grup Magma’nın oluşturduğu bir akımdır. Magma üyesi Christian Vander’in
yazdığı yapay bir dil ile şarkıları icra ederler. Bu, akıma bağlı her
grup bu dili kullanmak mecburiyetinde değildir, sadece Magma grubuna ait
bir özelliktir. Müzikal olarak ise çok güçlü avantgarde caz
unsurlarıyla beraber opera ve klasik müzikten de yoğun olarak
etkilenirler. En önemli zeuhl grupları ise Magma, Happy Family, Bondage Fruit ve Eskaton’dur.
*bir
sonraki yazıda 20 albümde progressive rock konusuna bakıp artık daha
sonraki yazılarda gruplara giriş yapacağız. çok grup var çok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder