8 Aralık 2012 Cumartesi

Marc Ford - Weary And Wired



MARC FORD
Weary And Wired

            Marc Ford kimdir ve hangi gruplarla ve isimlerle çalışmıştır desem ve iki isim versem eminim bazılarımız onu takdirle karşılayacak, bazılarımız da onu tanımaya çalışacaktır. Uzun yıllar The Black Crowes gibi mükemmel bir "Hard Rock Jam Band" grubuyla takılıp, sonra Ben Harper ile turlayan ve kendi grubuyla çalışan üstün bir müzisyen bestecidir kendisi. Kendine özgü tonunu da çoktan yaratmış bir gitaristtir. İlk öncelikle Burning Tree’de çalıp sonra The Black Crowes’a geçmiştir ve bu toplulukla ilk olarak “The Southern Harmony And Musical Companion”ı kaydedip “Amorica” albümü ile kendisini ispatlamıştır. Buradaki gitar tonları gruba çok etki etmiştir ve albümlerin çok başarılı olmasını sağlamıştır. Sonra kendi müzikal yönünü çizmek amacıyla The Black Crowes ile ayrılıp kısa süre Ben Harper ile takılmıştır. İlk albümü “It’s About Time”ı çıkarıp yıllar sonra “Weary And Wired” adlı bu ikinci albümünü piyasaya sürer. Marc Ford’un müzikal yönü blues, rock ve funk üçgeninde geziniyor. Rolling Stones, Deep Purple, The Black Crowes, Cream, Eric Clapton, Chuck Berry, Tom Petty, Ben Harper ve Neil Young gibi sanatçı ve gruplardan etkilenen bir Marc Ford dinliyoruz. Yer yer punk etkileşimlerini de hissedebildiğimiz albümde birbirinden başarılı 15 çalışma mevcut. Marc Ford’a baslarda Muddy ve davullarda Doni Gray eşlik ediyor. Ford’un oğlu olan Elijah'ı da bu albümde dinleyebiliyoruz.

            Albüme punk etkileşimli “Featherweight Dreamland” ile girilmekte. Bu şarkıda Marc Ford’un vokalleri zaman zaman The Black Crowes vokalisti Chris Robinson’ı anımsatıyor. “Don’t Come Around” adlı şarkıda ise gitara groovy bir yapı enjekte etmiş sayın Marc Ford, gitar efektlerini yeterince etkileyici kullanıyor. “It’ll Be Over Soon” ise eski Tom Petty şarkılarını anımsatmakta. “Dirty Girl” ise Tom Petty’nin kendi grubu Heartbreakers ile yaptığı çalışmalara benziyor. Ayrıca öyle bir ton tutturmuş ki hemen alışıyor ve beğeniveriyorsunuz. “The Other Side” Clapton’a bir saygı niteliğinde dururken “1000 Ways” ise blues etkili mükemmel bir çalışma. “Smoke Signals”da Neil Young’a selam çakarken, “Greazy Chicken”da ise funky havalara bürünüyor Mr. Marc Ford. “The Same Thing” ise bir Willie Dixon cover’ı ve çok iyi yorumlamış denilebilir. “Just Take The Money”e gelince albümün en canlı bestelerinden diyebilirim. Marc Ford çok iyi bir albüm çıkartmış. Öncelikle slide gitarla ilgilenenlere, ton nasıl yaratılır merak edenlere, The Black Crowes ve modern blues dinleyicilerine şiddetle önerilir efendim.

*rockstation'da yayımlanmıştır.(2005)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder