8 Kasım 2012 Perşembe

Albüm Tanıtımları



THE APPRENTICE
THE APPRENTICE
Future Destination


 Son zamanlarda Ryan Adams, Wilco benzeri gruplar özellikle Amerika’da çıkış yakalamaya çalışıyorlar. The Apprentice’da bunlardan birisi ve kendilerinin adaşları pop rock grubu The Apprentice ile pek ilgileri yok, kendileri indie-folk kulvarında ilk albümünü piyasaya sürdüler. Amerikalı olmaları dolayısıyla folk dozu yüksek olan bu çalışmada Wilco’nun alternatif country yönünü iyice kendi müziklerine yedirmişler ve bu sayede de bir anlamda kopya gibi gözüken bir albüm yaratmışlar. Şarkılarda vokalist Eric DeLong bir parça sıkıntı yaratıyor. Yeni grupların özellikle de bu grubun biraz özgünlüğe ihtiyacı olduğu bir gerçek. Başlangıcı iyi yapamadılar, bunun devamı nasıl gelebilir bu da bir soru işareti. 


WILD SWEET ORANGE
WE HAVE CAUSE TO BE UNEASY
Red Int / Red Ink


 Birmingham’lı Wild Sweet Orange’dan tartışmasız kaliteli bir debut, şaşırtıcı olduğu kadar gerçek güçlü bir çıkış albümü. Country’i Indie Rock’ın uçsuz bucaksız labirentlerinde dolaştırmaya çıkarmışlar. Bazen punk gitarları eşlik ediyor size bazense Wilco’nun, Counting Crows’un akustik tınılarını işliyorlar müziklerinde… Bright Eyes ve Conor Oberst dinleyicilerine de yakın gelebilecek bir tarzla ortaya çıkmaları da çok cesur olduklarını kanıtlar nitelikte. Preston Lovinggood bir parça Conor Oberst olmaya çalışıyor ama albümün mükemmelliği bunu unutturuyor. En başta “Tilt”, “Seeing & Believing” ve “Ten Dead Dogs” bu çalışmanın en iyileri. Albümün geri kalanı da sıkılmadan dinlenebilecek bir albüm. Kulak vermekte fayda var.


LUCINDA WILLIAMS
LITTLE HONEY
Lost Highway



Amerika’nın demokrat kesimi tarafından büyük ilgi gören çok başarılı bir şarkı yazarı, Country Rock’ın son zamanlardaki en iyi seslerinden birisi Lucinda Williams. Her ne kadar şarkıları kendi yaşamından kesitler taşısa da evrenselliğe uzanan bir yönü olduğu da bir duygu taşıdığı da gerçek. “Car Wheels on a Gravel Road” albümüyle ödüllere boğulan sanatçı, “Little Honey” adlı son albümüyle eski günlerine tekrar dönmeyi amaçlıyor ama bir önceki deneysel sınırlarda gezinen “West” albümünü bile aşamayan bu çalışmayla vasat bir portre çiziyor. Hoş, şarkılar farklı iki prodüktörle daha bir “rock” kimliği taşıyor ancak mid-tempo eserlerde eski başarısını aratıyor. “Honey Bee”, “Real Love” ve bir AC/DC cover’ı “It’s a Long Way to the Top” çok başarılı çalışmalar. Yine de her şeye rağmen dinlemeye değer bir çalışma.


JJ GREY AND MOFRO
ORANGE BLOSSOMS
Alligator Records



Sanki hiç 2008 yılı albümü değilmiş gibi 1970’lerde ortaya çıkarılmış hissi taşıyan, o hissiyatı içerisinde barındıran bir çalışma. JJ Grey’in müzikal çerçevesini blues, funk, soul üçlüsü oluşturuyor. Mofro adı altında çıkan “Lochloosa” tüm blues ve funk severleri yerinden zıplatmaya yetmişti ama sevenleri ondan daha da fazlasını istemekte çekinmedi ve JJ Grey And Mofro olarak “Orange Blossoms”ı ortaya çıkardı. Sentez önceden belliydi: “Eskileri modern anlayışla birleştirmek”. Bu müzik tarzlarını ustalıkla karıştırıp çok cesur bir yaklaşım sergileyen JJ Grey And Mofro’nun bu albümü her şeyden önce doğaçlama formunu uygulamaya yatkın eserleriyle vazgeçilmez sınıflamasını hak ediyor. Yoğun olarak çok açılımlı melodileri beste içerisine adapte etmekten de hiç çekinmiyorlar ve bu durumda da klasik bir “jam band” haline de gelebiliyorlar. İnanılmaz, hayret verici bir çalışma.  

MARK KOZELEK
THE FINALLY LP
Caldo Verde



“Carry Me Ohio”ya nispet Kozelek’in sancılı, ağrılı hissiyatları devam ediyor. Her daim kendince ilginç olan isimlerin/grupların şarkılarını yorumlamaktan çekinmeyen, daha önce Red House Painters ve daha sonra Sun Kil Moon’un şairi olarak benimsediğimiz Kozelek’in bu son çalışması da yine farklı farklı duraklarda içimize işliyor. “The Piano Song”un huzur verici ve aynı zamanda rahatsız da edici giriş notalarıyla açılan bu toplama albüm, devamında Kath Bloom’un “Finally”, Wild Oldham gibi önemli bir ismin “New Partner” ve AC/DC’nin “If You Want Blood” gibi şarkılarını da içerisinde barındırıyor. Tabii ki daha fazlası mevcut. Takipçileri mutlaka haberdar olacak ve dinleyeceklerdir. Sun Kil Moon’un son albümü “April”ın ardından böyle bir toplama sanki her şeyi tamamlamış oldu.

*bant dergisinde yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder